BDSM ve 5 Duyu

BDSM'nin 5 duyuya hitap etmesi gerektiğini düşünüyorum.

İlk önce herkesin eminim bir çırpıda sayabileceği 5 duyuyu ve duyunun ne anlama geldiğini alıntılayarak açmak isterim:

Duyu organı, stimülasyonlar (uyarılmalar) sonucu çevreden aldığı bilgileri elektrik impulslarına çeviren organ. Bilgiler, sinirler aracılığıyla beyne iletilirken filtrelenirler; diğer organlardan gelen bilgilerle ve önceden beyinde depolanmış olanlarla karşılaştırılırlar ve beyinde algıya dönüşürler. Duyu organları bilgileri reseptörler (alıcılar) vasıtasıyla toplarlar. En çok bilinen duyu organları, en basit haliyle, "5 duyu" olarak da adlandırılan; görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma işlevlerini yerine getiren göz, burun, kulak, dil ve deridir.

Kaynak: wikipedia.

5 duyu kavramının BDSM temelinde 2 farklı pencereden açılması gerektiğine inanıyorum:

1. BDSM ilişkisi yaşayacak partnerlerin birbirinin 5 duyusuna hitap etmesi
2. BDSM oyunlarında 5 duyu bileşenini kullanması.

1) BDSM ilişkisi yaşayacak partnerlerin birbirinin 5 duyusuna hitap etmesini biraz açmak gerekirse;

• Görme: Bir çok kişi buna itiraz edebilir. BDSM'nin temeli güç değişimidir, ben o kişiyle güven ilişkisi kurduktan sonra o kişinin neye benzediği, esmer mi sarışın mı olduğu ya da boyu 1.60 mı, 1.90 mı olduğu önemli değil diyebilir ancak ben buna inanmıyorum. Kendini hangi cinsiyetin altında tanımlıyor, hangi cinsel yönelime sahip olursanız olun, herkesin partnerinin gözüne güzel gelmesini aradığını gözlemledim.
• Koklama: Çoğunluk olarak kadınların daha çok önem verdiği bir konu koku. Hem partnerinin teninin kokusu, hem kullanıyorsa kullandığı parfüm motivasyon açısından partnerleri bir yerden başka bir yere çekecek kadar etkili. Sigara kullanımı da buna bir örnek.
• İşitme: Partnerinizin sesi, sesini kullanma tekniği, sesini kullandığı yerler de pozitif/negatif motivasyon açısından etkileyen bir durum. Bir çoğunuzun, aslında yakışıklı/güzel ama ağzını açmasa daha iyi dediğiniz insanlar girmiştir hayatınıza. Bunun yanında ses, özellikle gözler bağlıyken en önemli enstrümanıdır domine edenin. 
• Tat alma: Evet hiçbiriniz, ben de dahil, partnerlerimizi yemiyoruz :) Ancak onların bedeninde dudaklarınızı ve dillerinizi gezdirdiğinize şüphem yok (evet yakalandınız) Tat duyusu tam da burada devreye giriyor. 
• Dokunma: Çoğu kişi buna ten uyumu diyor. Ben ten uyumu yada uyumsuzluğuna inanmıyorum. İki tenin birbirine dokunduğunda tüylerini diken diken eden şeyin tenlerin ekeltriği değil, zihnen ait olma/sahip olma ya da aşık olduğun kişinin bedenine kavuşma olarak değerlendiriyorum. 

Bu noktada sizden bir değerlendirme yapmanızı istiyorum. Elinizde 100 puan var ve bu 5 duyuya bu 100 puanı dağıtacaksınız. Partnerinizde olan sizi etkileyen ya da rahatsız eden şeylere göre hangisi sizin için daha önemli bu değerlendirme sonusunca ortaya çıkacaktır.

Not: Dilerseniz yorumlara ya da tellonym'e anonim olarak değerlendimenizi paylaşıp diğer insanların ne düşündüğü ile karşılaştırabilirsiniz.

2) BDSM oyunlarında 5 duyu bileşenini kullanmasını;

Aslında bu kısmı şu yazıyla bir miktar açıklamıştım. Burada belirttiğim oyunlar tamamen duyulara daha doğrusu duyuların yoksunluğuna odaklanmıştır.

Kontrolü verdiğinde bir başka boyuta ulaştığını (ya da ulaşacağını) hisseden her birey (kendini itaatkar ya da köle olarak tanımlayan ya da hiç bir şekilde tanımlamadan bunları denemek isteyen) bu oyunların birinden ya da bir kaçından haz alacaktır.

Unutmayın! "Duyularla oynamayı becerebilen kişi, duygulara hitap eder, BDSM aynı zamanda bir duygu oyunudur ve duygu oyunu riskli bir oyundur!"

Herkese mutlu, huzurlu ve haz dolu oyunlar dilerim.