Söyleşi : Keşif Süreci En Zor Olanı
Bu hafta yine bir BDSM ilgilisi ile konuşalım istedik. Aynı zamanda kendi sitesi ve sosyal medya üzerinden deneyimleri aktaran, BDSMBlog ile birlikteyiz.
Merhaba, öncelikle yaptığınız bu bilgilendirici söyleşi teklifiniz için teşekkür ederim. Uzunca bir süredir BDSM’yi, BDSM ilişkisinin neye benzediğini, insanlara neler hissettirdiğini kendi tarzımla blogumdan ya da sosyal medya hesaplarımdan anlatmaya çalışıyorum. Bu söyleşinin de aynı amaca hizmet edeceğini düşünüyorum.
Sizlerle her ne kadar hiç tanışmamış, seslerimizi dahi duymamış olsak da, BDSM çatısı altında bu soru cevap etkinliğinde buluşmak ilginç bir deneyim oldu.
Kitabi tanımı dışında sence BDSM nedir? Senin için ne ifade etmektedir?
BDSM benim için bir derya deniz. Tanıştığım zamandan bugüne kadar, okuduğun binlerce sayfa, yaşadığım onlarca deneyim, izlediğim saatlerce içerik olmasına rağmen, hala ben burada çok iyi yüzüyorum diyemediğim bir derya deniz.
Bdsmdeki arketipin nedir? Arketipini keşif sürecin nasıl gelişti?
Kendimi dominant olarak tanımlıyorum. Keşif süreci en zoru sanırım. Keşif sürecinde olanlara önerim, tanımları iyi okuyun ve “olmak istediğinizi değil, aslında olduğunuz kişiyi” keşfetmeye odaklanın.
Kendimi bir ara sadist olarak, bir ara rigger olarak tanımladığım oldu. Hatta hepsini bir arada tanımladığım da oldu. Karakterimde sadizm ya da uygulamalarım da ipler olsa da kendimi şimdi dominant olarak tanımlamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Zamanla, hem kendini deneyimlerle keşfederek, hem de keşiflerin okumalarla birleşmesiyle bu durumun netleştiğini düşünüyorum.
D/s ilişkisi yaşayacağın partnerini seçerken nasıl bir süreç işliyorsun?
Benim ana kriterim her zaman açık iletişim ve dürüstlük. Sosyal olarak denk olmak, berrak bir zihne sahip olunması ana beklentilerim.
Sonrasında Bdsmtest.org’dan alınan bir sonuç, bu sonuca uygun uzun süreli soru cevap iletişim (çıkan sonucu doğrulamak için, çünkü gri alanda olanlar bazı şeyler hevesle ve heyecanla yeşil/kırmızı alanda gibi gösterilebiliyor ya da kendini tanımamaktan yanlış anlaşılabiliyor)
Eğer bu iletişimlerin sonucu ortak bir heyecana ulaşıyorsa devam ediyorum, ulaşmıyorsa nedenleri ile açıklayıp devam etmiyorum.
D/s ilişkilerinde hangi güvenlik protokolünü uyguluyorsun ve onu seçme nedenin nedir?
Güvenlik protokolleri birbirinden farklı isimlendirilse de (SSC, RACK, PRICK) aslında sorumluluğun sadece top ya da bottom da birikmemesi gerektiğini, her iki (ya da daha fazla) tarafın katkıda bulunması, sorumluluk alması gerektiğini anlatır. Özel bir isim belirtmeden bu ana kurala uygun şekilde protokolerini yerine göre uyguluyorum.
Bdsm'nin kişisel gelişime katkısı olduğunu düşünüyor musun? Sana bu şekilde bir katkısı oldu mu?
Kesinlikle katkısı olduğunu düşünüyorum. Dominant tarafın her zaman bir adım önde olması gerektiğini düşünüyorum. Bu durum da, sürekli zihinsel ve fiziksel olarak hazır olmayı ve sürekli bir bilgi arayışında olmayı gerektiriyor. Bu döngüde kişisel olarak disiplin anlamında gelişmemek mümkün değil. Çünkü kendisini disipline edememiş birisi başkasını disipline edemez.
Sana çok güvenen ve bağlı bir itaatkarın var fakat sen kişisel sebeplerden (iş vs gibi) onu azad etmeye karar veriyorsun. Bunu ona söylediğinde daha öncesinde red line olarak verdiği bir playi (Ama senin de yapmayı çok istediğin bir playi) yapmak istediğini söyledi. Burada tavrın nasıl olur?
Coupling dizisinde bir sahne vardır. Steve tam kız arkadaşından ayrılmak istediğinde kız arkadaşı onun hoşuna giden bir şeyden bahseder (iç çamaşırı gibi) ve Steve vazgeçer. Bu döngü sürer gider.
Bunu neden anlattım. Böyle tavizler sonrası fikir değişiklikleri ancak komedi dizilerinde olur. Hiç bir gerçek dominant böyle bir karar vermek durumunda kaldıysa tavizlerle geri adım atmaz.
D/s ilişki adayının köle mi yoksa itaatkar mı olduğunu nasıl ayırt edersin?
Eğer deneyimli ise ne olduğunun farkındadır. Sorarım. Eğer deneyimsizse ne olduğunu arıyordur. Birlikte ararım (herkesle değil tabii ki)
Her dominant master ya da mistress midir? Bunun ayrımı nedir?
BDSM’de arketipler yapbozun parçaları gibidir. Birbirlerinin içine girerek birbirlerini tamamlarlar. Hepimizin bildiği gibi yapbozda her parça her parçaya uymaz. BDSM'de olduğu gibi.
Dominant ile master da bu yapbozun ayrı parçaları. Bu nedenle hayır aynı değildir. Ek bir cümle kurmak gerekirse, master, dominanttan daha fazlasıdır.
Bdsm ilgililerinin genel olarak yaşadıkları en önemli sorunlar sence nelerdir?
Sorunlar aslında BDSM literatürü ile tanışma süreci ile birlikte geliyor. Kendilerini keşfetme, okuyacak kaynak azlığı (özellikle Türkçe) birinci sorun. Hadi zamanla kendini keşfetti ve bundan da ötesi kendisinin bir ya da bir kaç arketipe ait olduğunu kendisine itiraf edebildi diyelim (çünkü örneğin aşağılanmanın hoşuna gittiğini kabullenmek zaman alır), bunu deneyimleme ve deneyimleyecek partner bulma sorunu çıkıyor karşılarına. Özellikle bottom arketipler deneyimleme hevesi ve heyecanı ile suistimale çok açık, herhangi bir hata ya da kötü niyetli kişi nedeniyle duygusal boşluğa girebiliyorlar.
Bu dünyaya adım atan herkese önerim, bol bol okusunlar, hard limitlerine odaklansınlar, bir partner buluyorken de kendilerine bir iş kuruyormuşcasına acele etmeden planlı hareket etsinler. Balıklama atlamasınlar.
Yeni neslin Türkiye'deki Bdsm'e bakış açısını nasıl değerlendiriyorsun?
Yeni nesil, Z kuşağının tipik özelliği okuyarak değil, izleyerek öğrenmesi. Bu da BDSM'nin derinliğini anlayabilmeleri için yeterli olmadığını düşünüyorum. İzlerken hoşlarına gidiyor olsa da BDSM'nin en yanlış öğrenildiği görsel mecranın porno siteleri olduğunu düşünüyorum.
Bunun yanında yeni nesilden olup, adımlarını sağlam atan, doğru soruları doğru zamanlarda soran ciddi bir kesim olduğunu görüyorum. Ara ara iletişime girdiğim kişilerde bunu gözlemliyorum.
BDSMBlog Web Sitesi: www.thebdsmblog.com
BDSMBlog Sosyal Medya: https://www.thebdsmblog.com/p/
Zaman ayırıp tüm sorularımıza içtenlikle cevaplar verdiği için kendisine teşekkür ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder