Finansal Kölelik Hakkında Düşüncelerim

Değerli okuyucular,

Bir süre önce twitter'da görüşlerimi paylaştığım finansal kölelik hakkındaki yazımı biraz daha detaylandırarak buraya taşımaya karar verdim. 

Tam bu noktada belirtmek isterim ki, finansal kölelik daha önce deneyimlemediğim, ileride de deneyimleme ihtimalinin düşük olduğu bir kavram. Bu yazının amacı ise finansal kölelik hakkında twitter ve diğer sosyal mecralarda gördüğüm sığlık ve istismar.

Gördüğüm kadarıyla finansal köle bireyler fazlasıyla basitleştiriliyor. Param bitti para at, faturamı öde vb. ATM kartı gibi kullanılan primitif basit yaklaşımlara maruz kalıyorlar.

Gerçi kendilerinde de var suç. En önemli sebebi de parayı bir iletişim aracı olarak kullanmaya çalışmaları. Yani para gönderince (artık bütçesi elverdiğince) onunla sohbet etsin ya da para gönderiyor, hediye alıyor o zaman onunla birebir ilgilensin ve daha ötesi cinsel bir beklenti oluşsun.

Özellikle enayi yerine konmaktan hoşlananlar (olabilir, makul) bir tarafa, diğer kişiler fazlasıyla suistimal ediliyor gibime geliyor. Bir de cinsiyetçilik durumu var. Neden finansal köle hep erkek, findom hep kadın? Cinsiyet savunucuları neden bu konuda hiç konuşmuyor?

Tüm bu beklentilerin dışında finansal kölelik, finansal kölenin damarlarında hissetmesi gereken bir olgu olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle aşağıdaki prensiplerin uygulanması gerektiğini düşünüyorum:

1) Efendi ile köle arasında %100 finansal şeffaflık olmalı. Yani finansal köle tüm gelir ve gider kalemlerini efendisine bildirmeli. 

2) Düzenli gider kalemleri çıkarılarak kalan tutarı köle tarafından efendisine verilmeli (tercihen elden)

Buraya bir parantez açmak istiyorum. Nasıl, köle tasmasını efendisine sunuyor ve efendi istediği zaman kölesine bu tasmayı takarak ona bir konum veriyorsa, finansal kölelikte de bunun para olması gerekir. Yani köle, kazancından temel ihtiyaçları çıkararak (kira, kredi, fatura vb.) kalan parayı efendisine eliyle teslim etmelidir. 

Bu durum ilişkiye duygu katar, takip edenler bilir, benim bakış açıma duygusuz ilişki olmaz BDSM dahi olsa.

3) Efendi kölesine harcaması için bir limit belirlemeli ve aylık ya da haftalık olarak ona bu limiti açmalı. Köle verilen limiti aşmaması gerektiğini bilmeli ve efendi limit aşımlarında ya da uyulmayan diğer her ne kural belirlediyse onda vereceği cezayı önceden belirlemeli.

Bu ceza(lar) ikiye ayırılır;

- Köle ile fiziksel bir BDSM ilişkisi de varsa, cezalar fiziksel cezalara dönüşebilir. Hayal gücünüzü kullanın.

- Köle ile sadece finansal kölelik ilişkisi varsa, ceza kölenin istediği şeyleri satın almasının kontrolü ile başlayıp gerekirse kölenin o gün aç bırakılmasına kadar gidebilir. 

4) Bu noktada işte finansal esaret başlıyor. Köle harcayacağı her kuruşun hesabını bankaya değil efendisine vermeye başlıyor ve elini cebine attığı her anda esareti damarlarında hissediyor. Kimisi de kasıklarında. Çünkü hepimizin bildiği üzere esaret azdırıcı bir duygu.

Bu durum kölenin daha önce kendi kendine hiç başaramadığı bir finansal disiplinle sonuçlandırılması amaçlanmalıdır. Örneğin birikim yapmaya, finansal okur yazar olmaya, yatırım yapmaya vb.

Tabi her BDSM ilişkisinin dinamiğinin farklı olduğunu da hesaba katmak lazım, karşılıklı rızayla kurulan bir ilişkide yani efendinin keyfi kalan paranın kendisine harcanması yönünde bir tercihi de olabilir. Kendisine pahalı hediyeler aldırabilir. Köle de bu durumdan daha önce almadığı hazlar alabilir. Hayal gücünüzü kullanın.

Bu 4 ana kurala uyulduğu sürece, kendi çizdiğiniz oyunu oynamak emin olun çok zevkli olacaktır.

 

Yukarıdaki gibi bir disiplin oturtulmamış, para göndersin de nasıl, ne kadar olduğu önemli değilci, IBAN atayım da 3-5 enayi çantamı alsıncı yaklaşımların acınası olduğunu düşünüyorum.

Bence her BDSM pratiğinde olduğu gibi finansal kölelikte de, kölenin gelişimi düşünülmelidir. 

Son olarak herkes bir finansal köle, olmadı sugar dady peşinde. Sugar dady’e bakış açısıda finansal kölelik gibi saçma sapan. 

Arkadaşlar hatırlatayım, o sugar dady sizi siker. Dikkatli olalım.