20 Şubat 2019 Çarşamba

Yaşanmış BDSM Anıları - AVM (1/2)

Onunla kendini keşfetme aşamasındaki makul sorularını sormaya başladığı zaman tanıştık. 30'lu yaşların başında, eğitimli, kültürlü, zeki, güzel ve cesur (ismi olan kendi hesabından iletişime geçen) bir kadındı.

Öncelikle sert cinsellikten hoşlandığını keşfetmiş, sonrasında BDSM ile tanışmış ama kafası biraz karışıktı.

Sorduğu sorular dikkatimi çekiyor ona olan ilgimi arttırıyordu. Günlerce süren birbirini tanıma süreci sonunda buluşmaya karar verdik. Ancak onun 3 günlüğüne şehir dışına çıkması gerekti ve buluşmayı 1 hafta sonraya erteledik. Ona bir görev verdim: gittiğin yerde oraya özel fiyatı 20₺ geçmeyecek bir hediye alacaktı. Söz verdi.

Almadı, unuttu. Ona vereceğim cezaya katlanacaktı. Anlaşma buydu. Ve cezayı çok merak ediyordu. Pazartesi oldu ve cezasını açıkladım:

-3 gün üst üste LÖSEV, TEMA ve TEV'e toplam 20₺ olacak şekilde bağış yapıp saat 11:00’da yaptığı bağışların ekran görüntüsünü göndermek.

Cezanın amacı, 3 gün şehir dışında olup zaman ayırıp bir şey almamasını, 3 gün üst üste aynı saatte (zamanlama disiplini) aynı tutarı harcamasını sağlamaktı. Üstelik daha yararlı bir amaç için!

Ve o 3 gün o dekontlar zamanında geldi. Gelecekti buna mecburdu, buluşmamızın ön koşulu buydu!

Buluşmak derken, farklı bir buluşma konsepti konusunda anlaşmıştık. İsim vermeyeceğim ama çok lüks bir avmnin içinde bir mağazanın giyinme kabini.


Avm’ye önce ben gidip keşif yaptım. Bir tek mağaza uygundu. Büyük ve kapalı kabin bir tek orada vardı.

Buluşmanın önceki günü ondan bir fotoğraf istedim. Çıplak değil, halka açık yerde değil günlük hayata dair normal bir fotoğraf. Göndermeyeceğini cezası neyse çekeceğini söyledi. Halbuki cezası yoktu ama belli ki canı ceza çekiyordu.

Mevsim yazdı ve çileği seviyorum. Ondan 15 tane , aynı boyutlarda çilek almasını , çilekleri yıkayıp bıçakla temizlemesini ve bir kaba koyup getirmesini istedim. Cezası buydu, tabii ki eklemeleriyle:

Kabinde o çilekleri elleri ve gözleri bağlı olacak şekilde bana servis yapacak ve eğer 1 tane bile çilek yere düşerse ceza olarak onu orada duvara yaslayıp, üzerini çıkarıp göğüs ucunu sertçe ısıracaktım.

Meydan okumayı seviyorum, ilk kez karşılaştığım bir kadının bir avm’nin giyinme kabininde göğüs ucunu ısırmak. O çilek mutlaka yere düşmeliydi. Mutlaka!

O gün geldi, giyinme kabininin önünde haberleşerek buluştuk. İçeri girdik. Haliyle çok fazla vaktimiz yoktu. Çantasından çilekleri çıkardı. Daha birbirimizi yeni görmüş olmanın heyecanı bir yandan, kısıtlı zaman bir yandan, verilen görevi yerine getirmenin heyecanı bir yandan hareketleri ve nefesi hızlanmıştı.

Ellerini ve gözlerini fularla bağladım. Sakin gibi gözüyordu ama çok heyecanlıydı. Ben sakindim. Hükmedenin ve kontrolde olmanın sakinliği.

Kabı ben tutuyordum, dudakları ve dişlerinin yardımıyla çileği alıp bana yedirmeye başladı.

Adil olmam lazımdı. Karşımda oldukça kısıtlanmış birisi var ve bir şeyler konusunda çabalıyor. Bu nedenle pislik yapmadan durdum. Anın tadını çıkardım. Yoksa istesem hepsi düşebilirdi.

1...2...5...10..14.15 derken hiçbiri düşmedi.

Dudaklarının tadı çok güzeldi. Çilek, elleri gözleri bağlı güzel bir kadın ve onun bir çift kadın dudağı, halka açık ama sadece bir kapı ile korunan alan, ütopik geldi bir an. Bir o kadar da tahrik edici.

-“Buraya kadar gelmişim şu elbiseleri giyeceğim lütfen gözlerini kapar mısın?” dedi.

Tabii ki centilmenliği bozmayıp gözümü kapatıp arkamı döndüm.

Fermuarı çeker misin diye seslendi, yanına gittim. Fermuarı yukarı çekerken diğer elimi beline attım, saçlarının kokusu, bedeninin şekli ve gözlerindeki aynadan gelen davetkar bakışın etkisiyle ani bir hareketle duvara yaslayıp, ellerini başının üstünde birleştirip gözlerinin içine baktım ve......

Devamı : https://www.thebdsmblog.com/2019/03/yasanms-bdsm-anlar-avm-22.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder